Wednesday, December 23, 2009

Gerekirse saçlarımı kazıtırım


SEDA BAKAN FOTOĞRAFLARI
* Bu projeden haberdar olduğunuzda ilk neler düşündünüz? - “Makber”i ilk duyduğumda çok heyecanlandım. Senaryoyu az buçuk biliyordum, karakteri de öyle... Zaten piyasada bu yaşlarda birini canlandırabilecek herkesin kulağına gelmişti. *Sizi heyecanlandıran neydi peki? - Çünkü bu karakterin, yani Güneş’in çok fazla rengi var ve bu projede kendimi geliştirebileceğimi düşünüyorum. O yüzden rolü almayı çok istiyordum. Pana Film’in bu Film için seçme yapacağını duydum ve tam üç kez katıldım. *Neden üç kez? - Çok titiz çalışıyorlardı. Ben de ders çalışır gibi çalıştım role. Dediğim gibi üç kez seçmelere katıldım, çünkü onları Güneş olabileceğime inandırmam gerekiyordu. Benim için sancılı bir süreçti, ama sonunda ikna oldular. *Çekimler ne zaman başladı? - Kasım ayının ortalarında... şu ana kadar üç bölüm çektik. Çarşamba akşamı (bugün) saat 20.00’de ilk bölüm gösterilecek. Takdir seyircinin...BU ROL BENİ EPEY ZORLADI*Biraz da “Makber”in konusundan söz eder misiniz?- Hüzünlü bir Aşk hikayesi... “Aşklar eskisi gibi değil, artık her şeyi çabuk tüketiyoruz” ya da “Aşk mutasyona uğradı” falan deniyor ya, “Makber”de aslında bütün aşkların öyle olmadığını görecekler. Dizide imkansız, çok hüzünlü bir aşk öyküsü var. Hazar (Devrim Nas) çok zengin bir aileden... Güneş ise 25 yaşında, kimsesiz büyümüş bir kız. Henüz kendisinin de bilmediği bir hastalığı var; kan kanseri... Hazar ona çok aşık ama ona başka birini uygun görüyor. Tam ailesine karşısına alıp parayı ve gücü aşkı için bırakacakken kızın kanser olduğunu öğreniyor. Ama henüz Güneş’in bundan haberi yok. *Güneş nasıl bir karakter?- Güneş’in de sorumlulukları var. Kimsesiz büyümüş, zaman içinde küçük ama sağlam bir ailesi olmuş. Çok net bir kız. Konuşmaları, tavırları hesapsız... Karakteri o kadar sağlam ki onun için gri yok, her şey ya siyah ya da beyaz. Ayrıca bir Moda tasarımcısı ama “moda tasarımcısıyım” demiyor çünkü henüz o deneyimde görmüyor kendini. *Lösemi hastası birini oynamak sizi zorladı mı?- Gerçekten çok zor. Kanser çağımızın hastalığı. Rol için insanlarla konuşuyorum, çeşitli programlar izliyorum ve bol bol okuyorum. Allah bu hastalıkla mücadele eden herkese şifa versin. Bu arada Güneş olarak baktığımda, kanserin üstesinden aşkla gelebileceğimi düşündüm. *Rol gereği saçlarınızı kestirecek misiniz?- Ben bu projeye çok inandım. Senaryo ne gerektirirse yaparım. “Saçlarını kestir” derlerse de çekinmem, kazıtırım.BİZİM DİZİMİZDE sevişme YOK*Televizyon dizilerinde öpüşme ve sevişme sahneleri çok prim yapmaya başladı. Sizde böyle sahneler olacak mı?- Bizimkisi sadece masum bir aşk hikayesi. Tamamen saf... ınsanlar aileleriyle birlikte rahatça izleyebilecekler “Makber”i... *Ekiple aranız nasıl? - Setimiz çok eğlenceli. Hepimiz kısa sürede yakın arkadaş olduk. Devrim’le elektriğimiz çok tuttu. Ev arkadaşımı canlandıran Gaye Gürsel’le de çok iyi anlaştık. şanslıyım yani...*Ekrem Bora gibi bir usta ile kamera karşısına geçmek nasıl bir duygu?- Ekrem Bora ile karşılıklı sahnem yok ama benim için bir öğretmen gibi. Onun sahnelerini izlemekten kendimi alamıyorum. *Dizide moda tasarımcısını oynuyorsunuz ama bir stil danışmanınız da var. - Evet, tüm ekibin kostümlerini Seben Koçibey ayarlıyor. *Dört haftadır, haftada altı gün çalışıyorsunuz ama hiç de yorgun görünmüyorsunuz. Peki bu enerjinin sırrı ne? - Bilmem, normalde de böyleyim ben... Çok hareketliyim. Bu yüzden annemler benden çok çekerdi! şimdi enerji fazlamı işimle atıyorum.*Sakarya Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nden mezunsunuz. TÜRVAK’taki Eğitim de bitti. şimdi sırada ne var? - Tempo yeterince yoğun... Dizi dışında kalan zamanlarımı da kitaplar ve filmler dolduruyor.
GECE HAYATINA DÜŞKÜN DEĞİLİM
* Set dışındaki zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız?- Çekirdek bir ailem var, onlarla zaman geçirmeyi tercih ederim. Bir de pazar sabahları kahvaltıyı dışarıda yapmayı sevenlerdenim. * Güneş’in yaşadığı aşkı kıskanmıyor musunuz?- Güneş ile yaşıyorum işte, kıskanmaya gerek yok. * İstanbul’a yerleştiniz. Başladı mı gece turları?- Tabii ki gece dışarı çıkıp eğleniyoruz da ama özel bir düşkünlüğüm yok gece hayatına... Daha çok arkadaşlarımla evde vakit geçirmekten hoşlanıyorum.
Gerekirse saçlarımı kazıtırım

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.